Mental dayanıklılık hakkında yazdığım ilk yazıdan sonra, nasıl arttırılabileceğine dair çok sayıda mail aldım. Bu yazımda bu konuya değinmek istiyorum. Sizin de sahip olduğunuz fikirler varsa lütfen yorum kısmına ekleyin, birlikte düşünelim.
Başlamadan şu yazıya göz atmak isteyebilirsiniz “Mental Dayanıklılık, Kurşun Geçirmez Zihin”.
Mental dayanıklılık şu sıralar benim için hobi aşamasında olan bir konu. Geçmişte aldığım eğitimler sayesinde buna sahibim diyebilirim, fakat bir kişinin nasıl sahip olabileceği hakkında henüz yeterli kesinlikte fikirlerim yok. Öğrendiklerimi aktarmak ve bu sırada ben de fikir jimnastiği yapmak istiyorum.
Eski bir asker olarak, mental dayanıklılık konusunda benim görüşüme göre profesyonel askerler en üst düzeyde donanımlıdır. Yaptıkları işin doğası gereği, sürekli zor şartlarla sınanırlar ve bu şartlar altında elinden gelenin en iyisini yapmaya devam ederler. Maalesef bu anlattığım konuları gözlemleme imkanı çok nadirdir ve bu birliklerde bulunmadıysanız bu şansa ulaşmanız mümkün değildir.
Bir örnekle aklınızda canlandırma yapalım. Bir operasyon bölgesinde, buz gibi havada 10 gündür arazide bütün görev teçhizatınızla sürekli yürüdüğünüzü, gündüzleri sadece tilki uykusuyla 3-5 saat uyuyabildiğinizi, çok yorgun olduğunuzu, dünyayla bağınızın kesildiğini ve bu süreçte hayatınız hakkında defalarca düşündüğünüzü aklınızda canlandırın. İnanın böyle zamanlarda insan defalarca hayatını gözden geçiriyor. Tam kışlanıza dönmek için helikopter beklediğiniz zamanda, telsizden görevin 5 gün daha uzatıldığı haberini alıyorsunuz. Helikopter sadece kumanya ve ekstra mühimmat bırakıp uzaklaşıyor. Aklınızda ise sadece bir fikir, o helikopter pilotu 1 saat sonra sıcak çorbasını içecek ve ben 5 gün daha bu arazide yürümeye devam edeceğim. Kendinize karşı dürüst olun. Bu durumda, sizin moraliniz ne kadar bozulur? Peki sonrasında ne yaparsınız? Oturup çocuk gibi ağlar mısınız, yoksa işinize devam eder misiniz? Yanıtını hemen vereyim, işinize devam edersiniz. Eğer ağlamaya başlar ve işinizi yapmazsanız sonuçları çok can sıkıcı olabilir. İşte böylesine durumlarla karşılaşan insanların mental dayanıklılıkları son derece üst seviyede oluyor. Bazı durumlarda devam etmek zorunda kalırsınız. Bırakmanın düşüncesi bile sizi terk etmiş oluyor. Böyle zamanlarda mental dayanıklılığınız kendiliğinden üst seviyeye doğru ilerliyor.
Şimdi ne yapalım, serleşmek için arazide günlerce gezelim mi? İmkanınız varsa deneyebilirsiniz, iyi geleceğini söyleyebilirim. Aynı şartlar oluşmaz ama yine de işe yarar.
Mental dayanılılık bazı kişilerin hayat döngülerinin sonucu olarak elde ettikleri bir yetenektir. Fakat bazı kişiler daha kolay bir hayat sonucunda bundan mahrum kalabilirler. Bu konuda okuduğum bir kitaptan aklımda kalan belirgin bir örneği de anlatmak istiyorum.
Vietnam esir kamplarından hayatta kalabilen ve kurtulan gazilerle yapılan çalışmalarda, genellikle bu gazilerin kamplarda yıllarca hayatta kalabilmeleri için bazı sebeplere kendilerini bağladıkları gözlemlenmiş. Sanıyorum bahsettiğimiz durumdan daha zorlusunu bulmak imkansızdır. Savaş sırasında işgalci bir ordunun askeri olarak esir düşmüşsünüz ve işin nereye varacağı hakkında en ufak bir fikriniz bile yok. Son derece yetersiz beslenme, son derece kötü şartlar ve son derece kötü muamele.
Hayatta kalabilen ve kurtulanların bir kısmında görülen temel özellik, bu kötü şartlara rağmen düzenli egzersiz yapmaya devam etmeleri ve bu egzersizleri yarışma şekline çevirip, devam edebilmek için yeni bir sebep yaratmaları. Özellikle küçücük hücrelerde şınav rekorunu ellerinde tutmaya çalışmalarından bahsedildiğini hatırlıyorum. Evet sayın okuyucum, yanlış okumadım, besin eksikliğinden çöpe dönmüş insanların her gün şınav çalışması ve rekoru ellerinde tutmaya çalışması. Devam edebilmek için kendilerine bir amaç edinmekten başka bir şey değil.
Bu anlattığım örneklerden sonra biz kendimiz için ne yapabiliriz? Düzenli egzersiz her zaman mental dayanıklılığınıza katkı sağlayacaktır. Özellikle yüksek dayanıklılık gerektiren, bisiklet sporu, yüzme, koşu, güreş, savunma sporları bu iş için biçilmiş kaftandır. Bütün fizyolojik yararlarının yanında, mental dayanıklılığınızı son derece arttıracaktır. Bu konuda özellikle yarış hedeflerine de sahip olursanız ve kendinizi test edeceğiniz bir nokta olursa faydası benim görüşüme göre daha da artacaktır. Çünkü kendinizi daha ileriye taşımak için zorlamanız gerekir ve bu mental olarak da gelişimin anahtarıdır. 10k derecenizi geliştirmek için bütün yıl yapmanız gereken antrenman miktarını düşünün, haftalık kaç km koşmanız gerekecek ve bütün yıl devam edeceksiniz. Buyurun sizi mental olarak geliştirecek küçük bir hedef.
Peki, fitness salonlarına gitmek ve biraz ağırlık kaldırmak işe yarar mı? Evet yarayacaktır ama dayanıklılık sporları kadar sizi mental açıdan yukarıya taşır mı? Emin değilim. Müthiş bir faydası olur, sizi daha güçlü ve sağlıklı hissettirir, fakat dayanıklılık içeren bir sporda sürekli bırakmanız gerektiğini söyleyen şeytanlara karşı koymanız gerekmez.
Umuyorum sizler için bakış açınıza katkı sağlayan bir yazı olmuştur, başka bir yazıda görüşmek üzere.